top of page

.3.1. Ailenin Kurulması ve Korunması ile İlgili Öğütler

Bir erkekle kadının evlenmesi ile aile hayatı başlar. Peygamberimiz aile kurarak, evlilik yapacak kadın ve erkeklerin eş seçerken arayacakları en önemli şartın güzel ahlaklılık şartı olduğunu beyan etmiştir. (Buharî, 1086) Elbette güzel ahlaklı insanların kurduğu yuvalar sağlam olur, kolay kolay yıkılmaz. Peygamberimiz ailenin korunması hususunda anne ve babaları “Hepiniz elinizin altındakilerden (sorumlu olduğunuz kimse ve şeylerden) mesulsünüz” (Buharî, 484) diyerek uyarmıştır.

 

Ailenin korunması demek gücün yettiği ölçüde ailenin maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamakla olur. Bunun için öncelikle ailenin barınma, beslenme gibi ihtiyaçları karşılanmalıdır. Hz. Peygamber (s.a.v.) bir hadisinde “Allah yolunda harcanan paraların sevabı en çok olanı , aile fertlerine harcanan paradır.” ( Riyazüs-salihin, c1, s329) buyurmuştur.
Aile fertlerine güzel ahlaklı olmaları hususunda örnek olmalı, onları kötülüklerden uzaklaştırmalı, günah ve haram olan davranışlara yönlendirmemelidir. Bu hususta Kur’an bizleri uyararak “Ey inananlar! Kendinîzi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun….” (Tahrim suresi, 6. ayet) ayetiyle kendimizin ve ailemizin kötü sayılabilecek her türlü davranıştan uzak durmamızı öğütlemektedir.

  • White Instagram Icon

© Copyright 2023 by Elementary school. Proudly created with Wix.com

Address

500 Terry Francois Street

San Francisco, CA 94158

Tel: 123-456-7890

Email: info@mysite.com

Contact Us

Hısım ve akrabalarımız geniş anlamda ailemizin bir parçasıdır. Akrabalar sık sık ziyaret edilmeli, uzakta olanları ise hiç değilse telefonla aranıp halleri hatırları sorulmalıdır. Yardıma muhtaç olanların ihtiyaçları giderilmeli, bayram gibi özel günlerde ziyaret edilip gönülleri alınmalıdır. İslam kültüründe akraba ziyareti sıla-i rahim olarak da adlandırılır. Kur’an-ı Kerim hısım ve akrabalık üzerinde önemle durmuştur. Bu ayetlerden bazılarını belirtelim

“….Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır, yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir.” (Bakara suresi, 177. ayet)

“…De ki: Maldan harcadığınız şey ebeveyn, yakınlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalıdır…” (Bakara suresi, 215. ayet)

“…Akrabalık haklarına riayetsizlikten sakının…” (Nisa suresi, 1.ayet)
“…fiüphesiz ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl suresi, 90. ayet)

“…bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma” (İsrâ suresi, 26. ayet).

Görüldüğü gibi Allah, akrabamızı her hususta görüp gözetmemizi öğütlemektedir. Hz. Muhammed (s.a.v.) yaşantısında, akraba ziyaretlerini, onlara yardım etmeyi benimsemiş ve bizlere de örnek olmuştur. O da akrabalık hak ve ilişkileri hususunda şunları beyan etmiştir:

“ Yakınları ile ilgisini kesen kimse cennete giremez” (Riyazüs Salihin c1, s 370)
“Aralarında akrabası ile ilgisini kesen kimseler bulunan topluma rahmet inmez.” (Seçme hadisler, s208)

Görüldüğü üzere gerek Kur’an gerekse, Hz. Muhammed (s.a.v.) akraba ile olan ilişkilerimizin nasıl olması gerektiğini bize tafsilatlı olarak açıklamaktadır. İnsanlar bu öğütlere kulak verirlerse, aileler arasında sevgi, saygı oluşur. Aksi taktirde en yakınlarımızla bile yabancılaşmaktan kurtulamayız.

bottom of page